Tanıtım

 

 

KOCAELİ BAROSU ADLİ YARDIM BÜROSU TANITIM

 

I.ADLİ YARDIMIN AMACI VE KAPSAMI

 

Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ile ulusal mevzuatta yer verilen “Adli Yardım”  hak arama özgürlüğünün ve adil yargılanma hakkının önemli bir unsurudur.  

 

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin adil yargılanma hakkını vurgulayan 6. maddesi ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 36. Maddesinde, adli yardım hizmeti adalete erişim için temel bir araç olarak kabul edilmekte, Türk Hukukunda 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu’nda uygulama alanı bulmaktadır.

 

Adli yardımın müessesesinin en önemli amacı yargılama giderleri ve avukat ile temsil masraflarını karşılayacak yeterli mali güce sahip olmayan bireylere adalete erişim imkânı sağlayan usuli bir güvence olmasıdır. Adli yardım mahkemeye erişimde engelleri kaldırma ve bireyler arasında hak aramadaki eşitliği koruma mekanizması olmasının yanı sıra hakkaniyetli yargılamanın da gereğidir. Nitekim TBB Adli Yardım Yönetmeliği’nde Adli yardımın amacı, “(…)bireylerin hak arama özgürlüklerinin önündeki engelleri aşmak ve hak arama özgürlüğünün kullanımında eşitliği sağlamak üzere, avukatlık ücretini ve yargılama giderlerini karşılama olanağı bulunmayanların avukatlık hizmetlerinden yararlandırılmasıdır.” olarak ifade edilmiştir. (TBB Adli Yardım Yönetmeliği md.1/2)

 

II. ADLİ YARDIM İLE İLGİLİ YASAL DÜZENLEMELER

 

Adli yardım 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu’nda uygulama alanı bulmakta olup; hukukumuzda iki yönlü olarak ele alınmalıdır.

 

a) Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda Yer Alan Düzenlemeler Yönünden Adli Yardım

 

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda adli yardım “Yargılama Giderleri ve Adli Yardım” başlığı altında 334-340.maddeler arasında düzenlenmiş olup, genel anlamda yargılama giderlerinden muafiyeti içermektedir. 

 

Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler ile kamuya yararlı dernek ve vakıflar iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler.

 

Adli yardım asıl talep veya işin karara bağlanacağı mahkemeden; icra ve iflas takiplerinde ise takibin yapılacağı yerdeki icra mahkemesinden istenir.

 

 HMK’ya göre adli yardım kararı;

 

-Yapılacak tüm yargılama ve takip giderlerinden geçici olarak muafiyet,

 

-Yargılama ve takip giderleri için teminat göstermekten muafiyet


-Dava ve icra takibi sırasında yapılması gereken tüm giderlerin Devlet tarafından avans olarak

ödenmesi.

 

-Davanın avukat ile takibi gerekiyorsa, ücreti sonradan ödenmek üzere bir avukat temini hususlarını sağlar.

 

Mahkeme tarafından adli yardım  talebinin kabulüne karar verildiğinde, başvuru sahibi, yukarıda sayılan yargılama giderlerinin bir ya da bir kaçından geçici olarak bağışık tutulmaktadır.


Adli yardımdan yararlanan kişinin mali durumu hakkında kasten veya ağır kusuru sonucu yanlış bilgi verdiği ortaya çıkar veya sonradan mali durumunun yeteri derecede iyileştiği anlaşılırsa adli yardım kararı kaldırılır.

 

Adli yardım kararından dolayı ertelenen tüm yargılama giderleri ile Devletçe ödenen avanslar dava veya takip sonunda haksız çıkan kişiden tahsil olunur. 

 

b) Avukatlık Kanununda Yer Alan Düzenlemeler Yönünden Adli Yardım

 

1136 Sayılı Avukatlık Kanunu’nda 176-181. maddeleri arasında adli yardıma ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir. Kanunun “Adli Yardımın Kapsamı” 176.maddesinde Adlî yardım, “(…) avukatlık ücretlerini ve diğer yargılama giderlerini karşılama olanağı bulunmayanlara bu Kanunda yazılı avukatlık hizmetlerinin sağlanmasıdır.” olarak tanımlanmıştır.

 

Adli yardım hizmeti, baro merkezlerinde, baro yönetim kurullarınca avukatlar arasından oluşturulan adli yardım bürosu tarafından yürütülür. 

 

Adli yardım istemi, adli yardım bürosuna veya temsilcilerine yapılır. İstek sahibi, isteminde haklı olduğunu gösterdiği delillerle kanıtlamak zorundadır.

Adli yardım isteminin kabulü halinde; büro gerekli işlemleri yapmak üzere avukat görevlendirir. Görevlendirilen avukat, görevlendirme yazısının, işe ve ilgiliye ait bilgi, belge ve vekaletnamenin, adli müzaheret istemi reddedilmiş ise iş için zorunlu masraf avansının kendisine ulaşması ile avukatlık hizmetlerini yerine getirmek yükümlülüğü altına girer.

Avukatlık Kanunu uyarınca Baronun adli yardım talebini kabul kararı kural olarak yalnızca avukatlık ücretleri ile sınırlıdır. Başvurucunun yargılama giderlerinden bağışık tutulması için 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereğince Mahkemeden adli müzaheret talebinde bulunulması gerekmektedir.

 

III. KOCAELİ BAROSU ADLİ YARDIM BÜROSU YAPILANMASI VE ADLİ YARDIM HİZMETİNİN YERİNE GETİRİLİŞİ  

 

Avukatlık Kanunu’nun 177.maddesinde Adli yardım hizmeti, baro merkezlerinde, baro yönetim kurullarınca avukatlar arasından oluşturulan adli yardım bürosu tarafından yürütülür. Baro yönetim kurulu, ayrıca baro merkezi dışında avukat sayısı beşten çok olan her yargı çevresinde de bir avukatı adli yardım bürosu temsilcisi olarak görevlendirebilir. Büro ve temsilciler, baro yönetim kurulunun gözetimi altında çalışırlar.” hükmüne yer verilmiştir.

 

Kocaeli Barosu Adli Yardım Bürosu, Merkez Büro, Gölcük ve Gebze Temsilciliği olarak ekonomik bakımdan zayıf kişilerin etkin bir şekilde hukuki hizmetlerden faydalanması maksadıyla adli yardım alanında çalışmalarını yürütmektedir. Büromuzda haftaiçi her gün internet kanalıyla ya da telefonla bize ulaşan veya büromuza bizzat gelen bireylere adli yardım konusunda bilgilendirme ve başvuru prosedürü hakkında gerekli izahat yapılmaktadır.