Çağlayan Adliyesi’ nde başlayan, Anadolu’yu dolaşan Adalet Nöbeti’nin 86. sı 12 Eylül 2019 Perşembe günü Kocaeli Barosu’nun ev sahipliğinde, Kocaeli Adliyesi önünde tutuldu.
Nöbete, Kocaeli Barosu Başkanı Av.Bahar GÜLTEKİN CANDEMİR, yönetim kurulu üyeleri ve avukatlar yanı sıra; Adana, Antalya, Aydın, Bursa, Çanakkale, Diyarbakır, Hatay, İstanbul, İzmir, Kırklareli, Mersin, Şanlıurfa, Tekirdağ, Van, Yalova Baroları başkan, başkan yardımcısı, yönetim kurulu üyeleri, Bolu ve Sakarya önceki dönem Baro Başkanları ve çok sayıda meslektaş katılım sağladı.
Adalet Nöbeti’nde söz alan Kocaeli Barosu başkanı Av.Bahar GÜLTEKİN CANDEMİR konuşmasında;
Değerli Baro Başkanlarım,
Kıymetli meslektaşlarım,
Adalet nöbetinde yanımızda olan , buraya gelemeyen ama aklı ve kalbi bizimle olan değerli yurttaşlarım,
Basınımızın kıymetli temsilcileri,
Bugün, Çağlayanda başlayan ve ilk adımı Bursa olmak üzere Anadolu illerini dolaşan Adalet nöbetinin 86 .sında Kocaeli’ndeyiz. Adana, Ankara, Antalya ,Aydın, Bursa, Çanakkale , Diyarbakır, Düzce, Hatay, İstanbul, İzmir, Kırklareli ,Tekirdağ , Tunceli , Van ve Yalova illerimizden Baro Başkanlarımız ve meslektaşlarımız , adalet arayanların gönüllü sözcülüğünü yapmak için uzak yollardan geldiler. Hoş geldiler ,sefalar getirdiler.
Esas olan ‘Vatan ve bu vatanda yaşayan tüm yurttaşlarımızın hukuk devletinin sağladığı güvence ile huzur ve barış içerisinde yaşamasıdır’ diyen bizler , tarihi sorumluluklarımızın gereğini yerine getiriyoruz.
Adalet arayan herkesin sesi olmaya devam ediyoruz.
Şule Çet , Ecem Balcı, Rabia Naz ,Emine Bulut, Müzeyyen Boylu gibi nice şiddet mağduru , katledilen kadın için , çalışma hayatında engellenen yok sayılan , cinsiyeti yada cinsel tercihi sebebiyle baskılanan ,haksızlığa uğrayan insanlar için,
Üstün yararını koruyamadığımız bedeni , aklı ve emeği istismar edilen çocuklarımız için,
Fetö, Deaş, PKK, DHKP-C ve benzeri terör örgütlerinin hain saldırıları nedeniyle hayatlarını kaybeden Mehmetçiklerimiz, güvenlik güçlerimiz ,yurttaşlarımız için buradayız.
Faili meçhule kurban verdiğimiz Türkiye’nin aydınları Uğur Mumcu, Bahriye Üçok , Muammer Aksoy, Necip Hablemitoğlu için, görev şehidimiz Mehmet Selim Kiraz , Derik Kaymakamı Muhammed Fatih Safitürk ,Tahir Elçi için ,
Kalemlerine pranga vurulan , ifade özgürlüğü ve halkın haber alma hürriyeti için mücadele ederken özgürlüklerini yitiren gazeteciler için ,
İş cinayetlerinde hayatlarını kaybeden on binlerce işçi için ,
Çorlu tren kazası mağdurları için yani adalet arayan herkes için buradayız.
Hain terör örgütünün kurguladığı kumpas davalarında özgürlüklerini ve hayatlarını yitiren insanlar için, OHAL döneminde çıkarılan KHK lar ile görevlerinden ihraç edilen haklarında herhangi yargılama süreci işletilmediği , bir yargı kararı olmadığı veya beraat ettiği halde göreve iade edilmeyen KHK mağdurları, atanamayan öğretmenler , emekli olamayan emeklilikte yaşa takılanlar için biz buradayız.
Hakkını elde etmek için yargı yoluna başvuran , bu uzun ve meşakkatli süreç sonunda ancak mezarda adalete kavuşan yada yüksek yargılama giderleri sebebi ile hakkını arayamayan yurttaşlarımız için biz buradayız.
Duruşma salonlarından atılan, temsil ettiği tarafla özdeşleştirerek saldırıya uğrayan , özgürlüklerini ve hatta Avukat Mehmet Samim Geredeli, Avukat İbrahim Ergin ,Avukat Özgür Aksoy gibi hayatlarını kaybeden görev şehidi meslektaşlarımız için,
OHAL döneminde çıkarılan KHK.’ lar ve devamında yapılan yasal düzenlemeler ile yetkileri tırpanlanan ; arabuluculuk ,uzlaştırma gibi tasarruflarla görev alanları daraltılan; çalışma yeri olan adliyelerde kırmızı alanlar yaratılarak savunma hakkını temsil etmesi engellenen meslektaşlarımız dolayısıyla savunma hakkı engellenen yurttaşlarımız için biz buradayız.
Her yıl binlerce mezun arasında var olma savaşı veren , yargı reformu strateji belgesinde de çalışma yasağı kaldırılacağı muştulanan ancak yine kendi kaderine terk edilen stajyer meslektaşlarımız ,insanlık onuruna aykırı ücret politikaları ile hayallerini yitiren genç meslektaşlarımız için buradayız.
Özlük haklarına ilişkin talepleri yıllardır yok sayılan kamuda çalışan meslektaşlarımız için buradayız.
Kandıra Babaköy, Gebze Ballıkayalarda 200 milyon yılda oluşan ama bir gecede katledilen doğa parkı için , Kaz dağları için; Muğla ,İzmir yurdun dört bir tarafında yakılan ormanlarımız , Atatürk Orman çiftliği ve katledilen doğamız için ,
Yağmalanan tarihi zenginliklerimiz için,
Biz buradayız.
Bağımsız yargı , yargıç teminatı ve hukuk devleti için olmazsa olmaz kuvvetler ayrılığı ilkesine sahip çıktığı için haksızca eleştirilen (kabul edilemez bir şekilde terör örgütleri ile ilişkilendirilmeye çalışılan) , çeşitli baskılarla mücadele gücü zayıflatılmaya çalışılan meslek örgütlerimiz , Barolarımız için buradayız.
Bizler ; yargı önünde temsil ettiğimiz yurttaşlarımız ile birlikte ve bir yurttaş olarak , hukuk devletinde insan onuruna yakışır bir biçimde yaşamak ve bu ideale kavuşmak amacıyla buradayız
Mesleğimizin hukuk devleti ,demokrasi ,temel hak ve özgürlüklerin teminatı olduğunun bilinç ve sorumluluğu ile
Cumhuriyetimizin temel ilkelerine bağlı kalarak tüm bu kutsal değerler için mücadele azim ve inancıyla buradayız ve hep burada olacağız.
Demokrasi tarihimizde kara bir leke olan 12 Eylül askeri darbesinin yıl dönümünde Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Egemenlik Kayıtsız ve Şartsız Milletindir’ şiarı gereğince; demokrasinin vazgeçilemez olduğunu,
Savunma hakkı ve hak arama özgürlüğünün ise hukuk devletinin ve demokrasinin temel ölçütü olduğunu bir kez daha vurgulayarak hepinize en derin sevgi ve saygılarımı sunuyorum.