Değerli basın mensupları;
22 Ekim tüm dünyada “Dünya Kekemelik Farkındalık Günü” olarak kabul edilmekte olup kekemeliği olan bireylere yönelik toplumsal bilinç oluşturmayı ve sosyal olarak oluşturulan dezavantajlı durumu ortadan kaldırmayı hedeflemektedir.
Kekemeliği olan bireyler dünya nüfusunun yüzde 1’lik kısmını oluşturmaktadır. Birçok ülkede kekemelik bir engel olarak kabul edilirken; Türkiye’de kekemelik engel olarak tanımlanmamaktadır. Bu nedenle Türkiye’deki engelliler zaten birçok sorunla uğraşırken kekemeliği olan bireyler için bu sorunlar daha da katlanmakta, sosyal hayatta var olamamaktadır.
Kekemelik ile ilgili en önemli sorun, bir engel olarak kabulü öngören mevzuat düzenlemesinin ülkemizde bulunmamasıdır. Özellikle Avrupa’ da her ülkede mağduriyet yasaları mevcuttur.
Almanya’daki mağduriyet yasası modeli, Alman Anayasasının 3. maddesindeki eşitlik ilkesine dayanmakta olup tam adı “Dezavantajların Dengelenmesine Dair Yasa” dır. İlgili maddenin 3. fıkrasında "Hiç kimse özür ve sakatlığından dolayı mağdur edilemez" ifadesi yer almaktadır. Anılan kanunun eğitim ve öğretim konusundaki düzenlemeleri, öğrencinin performansını engeline uygun şekilde gösterebilmesini, kekemeliğin veya diğer engellerin oluşturduğu dezavantajların dengelenmesini sağlamayı amaçlamıştır.
Mağduriyet yasaları, kekemeliği olan bireylerin eğitiminin yanı sıra mesleki anlamda istihdamının sağlanmasını ve yaşam standartlarının yükselmesini de hedeflemektedir.
Türkiye’ de yaşayan ve kekemeliği olan bireylerin yaşadığı önemli sorunlardan biri okul çağlarında engelinden dolayı alay edilmesi ve dışlanmasıdır. Bu davranış biçimi kekemeliği olan bireylerin sosyal hayata katılmamasına, birçok hayalinden vazgeçmesine yol açmaktadır. Kekemeliği olan bireylerin iş yaşamının da benzer zorluklarla geçmesi, bir diğer önemli sorundur. Özellikle ulusal radyo ve televizyon yayınlarında kekemeliğin alay konusu edilmesi, çocukların ve gençlerin olumsuz yaklaşımının önemli sebeplerinden biridir.
Ülkemizde bilgi kirliliği nedeniyle kekemelik yanlış bilinmektedir. Sanılanın aksine, kekemeliğin belli bir nedeni ya da belli bir tedavisi yoktur. Küçük yaşta terapi ile geçmesi mümkündür. Ancak erken müdahale olmadığı takdirde kekemelik seviyesi artabilir. İlerleyen yaşlarda ise alınan terapi ile kekemelik kontrol altına alınabilir.
Ülkemizdeki kekemeliği olan bireylerin yaşadığı sorunlarının en aza indirilmesi için birçok ivedi çözümün uygulamaya geçirilmesi gerekmektedir:
Kocaeli Barosu olarak kekemeliği olan bireylerin de bir engel grubu olarak görülmesi, öncelikle diğer engel gruplarına tanınan yasal haklarından yararlanması, devamında da sosyal olarak toplumdaki tüm bireylerle eşit fırsatlara sahip olması yönündeki hak arama mücadelesinde her türlü yasal desteği vereceğimizin sözünü veriyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
KOCAELİ BAROSU
ENGELLİ HAKLARI KOMİSYONU