Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nca 10 Aralık 1948 tarihinde “İNSAN HAKLARI EVRENSEL BEYANNAMESİ”NİN kabulü ile ilan edilen “İNSAN HAKLARI GÜNÜ” kutlu olsun.
Günümüzde beyannamenin temelini oluşturan fikrin ve devamında içerdiği hakların benimsenmesi ve korunması amaçlanmışsa da bu amaca ulaşılamadığını üzülerek görmekteyiz.
Ne yazık ki hem dünyada hem ülkemizde her geçen gün artan insan hakları ihlallerini anlatmak değil, insanlığın, insan olma onurunu kutlamak isterdik. Maalesef çocuk ve kadınlara yönelik tacizlerin, yaşanılan fiziki, psikolojik ve ekonomik şiddet içeren eylemlerin artması ve bunların önüne geçilememesi en büyük insanlık ayıbıdır ve acilen çözülmesi gereken problemlerin başında gelmektedir.
İnsan onurunun korunmasının öncü ilkelerinden olan adil yargılanma hakkı maalesef bir türlü hayata geçirilememektedir. Adil yargılanma, kişilerin tarafsız ve bağımsız mahkemeler tarafından makul sürede yargılanmasını ifade etmekteyse de toplumun büyük bir kısmı bu hakkın tesis edilemediği konusunda uzlaşmaktadır.
İçinde bulunduğumuz pandemi koşullarında, başta sağlık çalışanları olmak üzere, toplumun her kesiminden türlü fedakârlıklarla hayatın devamlılığı için çaba harcayan çalışanların yaşam, sağlık ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve insani koşullarda çalışmalarının sağlanarak haklarının verilmesi temennisindeyiz.
İnsan hakları evrensel beyannamesi insanların, dil, cinsiyet, ırk, siyasal düşünce açısından ayrımcılığa uğramalarının önünü kesmeyi amaçlamışsa da 21. yüzyılda, halen bu gerekçelerle insanlığın ayrımcılığa tabi tutulduğunu görmekteyiz. Nitekim daha 2 gün önce bir futbol müsabakasında barış ve kardeşliğin yerini ırkçı söylemlerin aldığı görüntüleri üzülerek takip ettik.
Dünyanın her köşesinde, insan hakkı ihlallerinin yaşanmadığı, yaşam hakkı başta olmak üzere her hakkın saygı gördüğü ve hukuki anlamda korunduğu, herkes için eşitliğin hakim olduğu, ayrımcılıkların ortadan kalktığı bir dünya temennisi ile tüm insanların 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Gününü kutlarız.
Saygılarımızla