HUKUK DEVRİMİNİN ANITI TÜRK MEDENİ KANUNU’NUN KABULÜNÜN 96. YILI KUTLU OLSUN

17.02.2022 - 1660
HUKUK DEVRİMİNİN ANITI TÜRK MEDENİ KANUNU’NUN KABULÜNÜN 96. YILI KUTLU OLSUN
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde gerçekleştirilen hukuk devrimi, akılcı ve uygar toplum modelinin örnek alınarak toplumu çağdaş uygarlık seviyesine çıkarmak amacını taşımıştır. Hukuk devriminin en önemli anıtı 96 yıl önce bugün kabul edilen Türk Medeni Kanunudur.  Türk Medeni Kanunu ile toplum hayatı düzenlenirken; kadınlara mahkemelerde tanıklık etme,  mirastan eşit pay alma,  özgür iradeleri ile evlenme ve boşanma; çalışma ve benzeri konularda haklar getirilmiştir. Tek eşle ve resmi nikâhla evlenme düzenlemesi ile aile içinde kadın güçlendirilmiştir. 
Türk Medeni Kanunu toplum tarafından hızla benimsenmiş ve hayata geçirilmiştir. Sadece kadınlar için değil tüm yurttaşlar için getirilen medeni haklar ve düzenlemeler;   kısa zaman içinde Türkiye Cumhuriyetinin hızla gelişen ve ihtiyaçlarını dışa bağımlı olmadan kendisi üreten bir ülke olarak çağdaş dünyadaki saygın yerini almasını sağlamıştır. 
Türk Medeni Kanununun kabul edilmesinin 96. yılında kadınların kanunlar ile elde ettikleri haklarını kullanmakta hala zorluklar içinde olduğu açıktır. Kadın ve çocuk haklarına saldırıların yoğunlaşması, kadınların yasalardan kaynaklı haklarına, nafakasına saldırı hazırlıklarının yapılması; erken yaşta evliliklerle çocuk istismarının önünü açacak yasal düzenlemelerinin sürekli Meclis gündemine getirilmeye çalışılması; kadınlar ve çocuklar için koruma mekanizmalarının yeterince işlememesi; yasaların tam ve etkili olarak uygulanmaması, özellikle bir gecede hukuksuz bir şekilde İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı alınması; kadınları güçsüzleştirmekte; Türk medeni Kanunu ile elde ettiği eşit yurttaşlık haklarını kullanamaz hale getirmektedir. 
Kamu gücünün kadın ve çocuklara yaşanabilir bir dünya oluşturmak için kullanılması zorunluluktur. Toplumsal cinsiyet eşitliğin sağlanması; kadınların şiddet ve istismardan korunması için tüm yetkilileri göreve çağırıyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükte olmasını; kadını toplum içinde değersiz gösteren tüm faaliyetlere son verilmesini yeniden talep ediyoruz.  
Kadınların, topluma karşı tüm yükümlülüklerini yerine getirdikleri halde halen “kadın oldukları” için şiddete ve ayrımcılığa uğradığı günümüzde kadın sorunlarının görmezden gelinmesi ve unutturulması çabalarına boyun eğmeyeceğiz. Kocaeli Barosu olarak kadınların şiddetsiz bir hayat sürmesi; eşit işe eşit ücret alması, Türk Medeni Kanunu ile elde ettiği hakların daha da geliştirilmesi için kararlılıkla mücadele edeceğiz.